yoksulluk

yoksulluk
bída; nedostatek; nouze

Türkçe-Çekçe Sözlük. 2007.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • yoksulluk — is., ğu 1) Yoksul olma durumu, yoksuzluk, sefillik, sefalet, fakirlik Yoksuldu biliyorum ama boyuna da yoksulluk sözü edilmez ya! O. V. Kanık 2) mec. Verimsizlik, yetersizlik Birleşik Sözler yoksulluk belgesi yoksulluk sınırı Atasözü, Deyim ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yoksulluk çekmek — sürekli yoksulluk içinde bulunmak O hep faydasız üzüntüler duyar, sıradan arzularla, varlıklar içinde, yoksulluklar çekerdi. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yoksulluk belgesi — is. Devletin sağladığı nakdî ve ayni yardımlardan yararlanmak üzere mahalle muhtarları tarafından düzenlenen ve muhtaç olanlara verilen belge …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yoksulluk sınırı — is. Bir ülkede insanların yoksul tanımı içerisine girmesine yol açan gelir düzeyi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aç açık kalmak — yoksulluk içinde, evsiz barksız kalmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açlık çekmek — yoksulluk içinde bulunmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • borçsuz çoban yoksul beyden yeğdir — yoksulluk ve sıkıntı içinde olup da bey adı taşımaktansa borçsuz ve sıkıntısız bir çoban olmak daha iyidir anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp — yoksulluk utanılacak bir şey değildir, çalışmamak en büyük ayıptır anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ne od var ne ocak — yoksulluk ve perişanlık içinde anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açlıktan nefesi kokmak — yoksulluk içinde bulunmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aç gezmektense tok ölmek yeğdir — yoksulluk ölümden de beterdir anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”